A – UN (あーうん), UYUM

Temple-Sunset-JapanGeleneksel Japon Kültürü’nün ve modern Japonya’nın en temel yapıtaşlarından biri uyum, ahenktir. Bu çok basit cümlenin detayı ise yine sayfalarca yazsak kâfi gelmeyecek iki hece ile sembolik antropolojide yerini almıştır: あ/A veうん/Un

Bu iki hece Japonca’ya, Sanskritçe kökten Çince üzerinden bir transliterasyon olarak girmiş ancak kavramsal olarak Japonca’da ve Japon toplumunda orijinal bir anlam ve kullanımlar kazanmıştır. Kanjileri var ise de Çince transliterasyondan Japonca’ya geçtiğinden, kullanılan kanjilerde anlam aranmamalıdır, zira ilgisizdir. Bu sebeple yazılı Japonca’da genelde fonetik alfabelerden biri olan hiragana ile kullanılır.

Hinduizm, Budizm ve Jainizm gibi binlerce yıllık Dharma dinlerinde kutsal bir anlamı olan “Ahum” sesini modern dünyada bir çoğumuz yoga çevrelerinden ve bununla ilgili yapılan esprilerden (om) hatırlarız.

“A” sesiyle temsil edilen harf Sanskrit alfabesinin ilk kelimesidir (अ) ve açık bir ağızla telaffuz edilir. “Un” ise Sanskrit alfabesinin son kelimesinin (ह) sesidir ve Türkçe’den farklı olarak dudaklar tamamen kapalı olarak “nnn” sesi ile telaffuz edilir. Bunun muadili Yunan alfabesindeki ilk ve son harfler alpha (A) ve omega’dır (Ω).

Bu durum felsefî ve ruhsal olarak insanın derinliklerinde bir çemberi, başın-sonun bir ve bütün olduğunu, sonsuzluğu ve dengeyi çağrıştırır. Nitekim, Japon Mikkyō Budizm’inde bu iki ses evrenin başını ve sonunu temsil eder. Nice çağlar sonra da M.S. 100 civarlarında ilk kez Anadolu’da kaleme alınan Yeni Ahit’in son kitabında (The Book of Revelations), doğu dinlerinden esinlenerek “alpha ve omega” kavramı tanrının isimlerinden biri olarak karşımıza çıkar, İslamiyet’e de “Evvel ve Âhir” olarak girer.

Untitled1Japonya’daki tüm Budist ve Shinto tapınaklarının girişinde dikkatinizi sağ ve sol taraflarda bulunan iki tapınak muhafızı (Kongōrikishi, 金剛力士veya Niō, 仁王) veya aslan ile köpek karışımı bir çift hayvan (Komainu, 狛犬) çeker. Bu muhafızlardan sağdaki her zaman “A” kelimesini söylerken açık bir ağızla, soldaki “Un” kelimesini söylerken kapalı bir ağızla tasvir edilir.

“A” doğduğumuzda çıkardığımız ilk ses, “Un” ise ölürken son nefesimizle verdiğimiz sestir. Açık ağızdan çıkan net ve güçlü bir “A” sesi kötü niyeti, kötü düşünceyi atar, kötü ruhları kovarken, “Un” ile kapalı dudaklar ve ağız iyi niyete, iyi düşünceye, iyi ruhlara sığınak olur.

Japon Kültürü’nde A-Un, Japonya’nın temel kavramı olarak uyum ile birlikte anılır. Zihinsel ve fiziksel ahengi, dengeyi, mükemmel uyumu, “bir” düşünüp, “bir” hareket etmenin hazırlığını ifade etmek için “A-Un Nefesi” (阿吽の呼吸 – a-un no kokyū) tabiri kullanılır.

Untitled2A-Un Nefesinin yaşayan, somut formunu Japonya’nın yüzyıllarca ulusal kimlik kartı olmuş ve kaynağını Shinto’dan alan Sumo’da görebiliriz. Sumo’da güreşin başlangıcında (bitişinde olduğu gibi) bir hakem komutu, zil sesi veya sair bir işaret verilmez. Rikishiler (力士, güreşçi), birbirlerinin gözünün içine bakarak, ortak bir başlangıç anı hissetmeye çalışırlar. Bu hissin oluşması bazen dakikalar sürer. Bu süre arttıkça seyirciler heyecanlanır ve tezahürat yükselir. Belki bir kaç saniye belki uzun dakikalar sonunda her iki güreşçi uyum sağlayıp, aynı hisse ve iradeye eriştiklerinde mücadele başlar. İşte o an A-Un Nefesinin ve uyumun yakalandığı andır.

Yine kişiler arasındaki mükemmel uyumu, ortak anlayışı ve edimi ifade etmek için Japonlar A-Un İlişkisi (阿吽の仲 a-un no naka) ifadesini kullanır. İki kişi veya bir grup için kullanılan bu tabir tarafların birbirleriyle “konuşmadan” anlaşabilme seviyesindeki bir anlayış ve uygulamayı ifade eder. Bu kavramın yaşayan örneklerini ise dedemiz ile ninemiz arasındaki ilişkide ya da emprovize müzik icra eden iki tecrübeli caz ustasının melodisinde  ya da atışan iki Anadolu ozanının sazında ve sözünde görebiliriz.

İşte Japonya bu uyum, ahenk ve onun olmazsa olmaz unsuru olan denge üzerine kurulmuştur. Japonya hakkında elde edilen en eski yazılı kayıtlar olan M.Ö. 300’e dayanan Klasik Çin Metinlerinden “Dağların ve Denizlerin Klasiği’nde” (山海經, Shan Hai Jing) ve ondan sonra asırlarca Japonya’nın ismi UYUM anlamına gelen Wa (倭 /和) olarak anılır.

Bir ülke düşünün ki adı “Uyum, Ahenk” olsun! Bugün bile o ülkeye ait unsurlara atıfta bulunulurken “uyum” kelimesi kullanılsın. Japon Mutfağı derken Washoku (和食), Japon yaşam alanları, odaları derken Washitsu (和室) denmesi ve daha niceleri gibi.

“Uyum” gibi kaygısızca, pervasızca, düşünmeden kullandığımız gündelik bir kelimenin, bir ülkenin nasıl temeli olabildiğini, kültüründeki yerini yeter seviyede olmasa bile paylaşmaya çalıştım. Bunun niye böyle olduğuna ve sonuçlarına dahi değinme fırsatı bulamadan.

UntitledMesaj kaygısı olmadan ulaşmak istediğim sonuca ulaşabilmek için burada bu yazıya nokta koymak zorundayım. Bu noktayı da bana ait Türkçe bir haiku ile koyacağım.

 

Mükemmel uyum

Yitirilmiş andadır

Ve özlenende

A-Un İlişkisi bazen eş zamanlı olmayabilir ve sadece bir an sürebilir. Bu parçanın yazarı ile okuyucusu arasında tam şu anda oluştuğu gibi…