A – UN (あーうん), HARMONY

Temple-Sunset-JapanOne of the prime foundation stones of the traditional Japanese Culture and modern Japan is harmony through consonance.  Within the two Japanese syllables (あ, A andうん, Un) lies the infinite and meticulous details of what is underlined by that previous, simple and effortless sentence.

These two syllables, albeit transfers from the Chinese language with roots in Sanskrit, have gained bona fide definitions and forms within the Japanese language and societyHowever, one should not look for meanings in their kanjis that exist purely due to transliteration from Chinese.  Hence, they are generally used with one of the phonetic alphabets, hiragana, in written Japanese. Devamını oku

A – UN (あーうん), UYUM

Temple-Sunset-JapanGeleneksel Japon Kültürü’nün ve modern Japonya’nın en temel yapıtaşlarından biri uyum, ahenktir. Bu çok basit cümlenin detayı ise yine sayfalarca yazsak kâfi gelmeyecek iki hece ile sembolik antropolojide yerini almıştır: あ/A veうん/Un

Bu iki hece Japonca’ya, Sanskritçe kökten Çince üzerinden bir transliterasyon olarak girmiş ancak kavramsal olarak Japonca’da ve Japon toplumunda orijinal bir anlam ve kullanımlar kazanmıştır. Kanjileri var ise de Çince transliterasyondan Japonca’ya geçtiğinden, kullanılan kanjilerde anlam aranmamalıdır, zira ilgisizdir. Bu sebeple yazılı Japonca’da genelde fonetik alfabelerden biri olan hiragana ile kullanılır. Devamını oku

Gezi Parkı, Agora Demokrasisi Park Platformları ve Yarınımız

306182496_c861648b30Gezi Parkı, dindar – ateist, sağcı – komünist, baş örtülü – mini etekli, alevi – sünni, Türk – Kürt demeden tüm yurttaşlarımızın insanlık onuru ve bireysel tercihlere saygının dünyada eşine az rastlanır bir örneğinin evi haline gelmişti.

İçinde kütüphanesi, ana okulu, sahne sanatları platformu, mescidi, yepyeni dikilmiş çiçekleri vardı. Miraç Kandilinde herkes Kur’an dinledi, kandil simidi yedi. Bir başka gece piyano dinledi, caz korosu dinledi.

Tüm İstanbul, hatta diğer illerden binler bu manzarayı gözüyle görmek için ailesiyle, bebek arabasındaki bebeğiyle geldi. Herkesin yüzünde tebessüm vardı. Devamını oku

Mihrap, Osman Hamdi, Hallacı Mansur, İbni Arabi, Fazıl Say

image-1Yine bir Cuma günü ve bu ülkenin %95’inin inandığı yüce İslam dininin bu mübarek gününde tarihimizin en önemli simalarından Osman Hamdi Bey’in “Mihrap” isimli tablosu bana İslam’ın nasıl yaşandığını,  nasıl siyasileştirildiğini ve farklı yorumlara ihtiyacı olup olmadığını düşündürüyor.

Osman Hamdi Bey sadece bir ressam değil aynı zamanda ülkemizin gururu olan Arkeoloji Müzesi’nin kurucusu, Kadıköy’ün ilk Belediye Başkanı. Çalışılması gereken büyük bir şahsiyet. “Mihrap” isimli tabloyu yaptığında sene 1901. Camide, derin göğüs dekoltesi ve hatlarını belli edecek şekilde vücudunu saran elbisesiyle sırtı mihraba dönük, rahlenin üzerinde oturan bir kadın. Yerde ise Kur’an ve Kur’an sayfaları var. Çok tartışma yaratmış ve çok yorumlanmış bir eser.

Düşünüyorum… 2013 Türkiye’sinde bir ressam böyle bir resim yapsa, bir fotoğrafçı böyle bir fotoğraf çekse, bir edebiyatçı böyle bir görsel betimlese ne olurdu diye. Devamını oku

Gizli MİT Kanunu Taslağı, Siber Güvenlik Stratejisi ve Yasaklar Gerçek İhtiyaç mı?

BIG BROTHER HATES YOU AND SPIES ON YOUHiçbir ülkenin özgürlüğünü de, hukuk sistemini de, cezasını da taklit etmek, başkasına benzemek zorunda değiliz. Türkiye, en özgür diye bildiğimiz ülke kadar özgür olabilirken, aynı zamanda gerçek suçla en etkin mücadele eden ülke kadar dirayetli ve güçlü olabilir. Artık Türkiye olarak kendimize güvenmeliyiz, oradan buradan tercüme mevzuatla birilerine kendimizi yüzeysel olarak benzetme gafletinden kurtulmalıyız.

Yazılı yasalar her yerde var. İyi niyetli doğru uygulama olmadıktan sonra ne işe yarıyor? Hukuksuzluğu artırmak, vicdanı kanatmak, adaletsizlikten hayata küsmek belki kendi adaletini yerine getirmek gibi en tehlikeli sonuçlardan başka hiçbir şeye! Devamını oku

Şiir Okumaktan Hapis Yatan Sayın Başbakanım, Aynısını Başkasına Lütfen Yapma!

social-media-block-375x247İçişleri Bakanı Güler, günlerdir Sayın Başbakan’ın “baş belası” olarak niteleyip açık hedef gösterdiği sosyal medya hakkında kanuni kısıtlamalar yapılacağını ve sosyal medyada yapılan paylaşımlar ile ilgili daha önce İzmir’de yapıldığı şekilde cezai işlem yapılacağını dün (17.06.2013) açıkladı.

Daha önce bir yazımda ele aldığım gibi sosyal medyada kişilerin görüşlerini, düşüncelerini, duygularını, siyasi faaliyette bulunması siyasi eleştirilerini belirtmesi Anayasamızın ve Türkiye Cumhuriyeti kanunlarının ve ülkemizin taraf olduğu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin güvencesi altındadır. Devamını oku

Türk Medyasının Yok Saydığı Avrupa Parlamentosu’nun Özel Oturumu, Türk Hükûmetini ve Medyasını Kınama Metninin Satır Araları ve Sonuçları

4595358210_217f25c0de_z

Başından beri görüyor ve uyarıyorduk. Vazgeçin diyorduk. Gezi Parkı’nda çadır kurmuş bir düzine insanın suratlarına onlarca defa sıkılan biber gazından, 11 Haziran 2013 “Taksim Harekâtı”na kadar, barışçı ve silahsız gösterici halka inanılmaz bir sertlikte, inanılmaz orantısızlıkta polis gücü ile müdahale edildi.

Günlerce gaz bombaları, kimisi insanlar hedef alınarak, belki binlerle atıldı, coplar havada uçuştu, tonlarca su tazyikle göstericileri vurdu. Dört vatandaş öldü, Tabipler Birliği verilerine göre beşbinden fazla kişi yaralandı. Gözü çıkanlar, sakat kalanlar…

Devamını oku

Devlet Terörü ve Avukatlara Saldırılar

8645_10100519212296802_766341168_nUygar, çoğulcu demokrasilerde bir hükûmet değil %49-51’le, %80’le dahi iktidara gelse, kendisine oy vermeyenleri ekonomik olarak cezalandırmakla, hakkında hukuki işlem yapmakla tehdit etmez.

Halkın güvendiği, teveccüh gösterdiği bir hükûmete kendisine oy vermeyenlerin hakkı da emanet edilmiştir. Kendisine oy veren çevreler ve hatta idare oy vermeyenlere, azınlıklara, farklı düşüncelerdeki kesimlere ayrımcılık dahi uygulasa bir lider, bir Başbakan,insanların kendisine emanet edilen hakkını, dini referans ile ifade etmek gerekirse KUL HAKKINI yemez! Aksi dinen günah, hukuken suçtur!

Uygar, çoğulcu demokrasilerde demokrasinin ölçütü katılımcılıktır, çoğulculuktur, siyasi örgütlenmedir, parti içi demokrasidir, seçilme hakkı önünde seçim barajı gibi engellerin olmamasıdır, ifadede-düşünceden hapsedilmemektir, özgür medyadır, sansürsüzlüktür, haber alma hürriyetinin sınırsızlığıdır, kadın haklarıdır, çocuk haklarıdır, eşcinsel haklarıdır, azınlık haklarıdır, hayvan haklarıdır, çevre hukukudur, sürdürülebilir kentleşmedir.

Devamını oku

Generation 4C, Twitter Gözaltıları ve Magna Carta

imgresKuşağın ismi Generation 4 C. “4C” creativity (yaratıcılık), choice (tercih), connection (iletişim) ve content (içerik) kelimelerinin baş harflerinden oluşuyor.

Bu kuşak tercih kullanabilmeyi en önemli hakkı olarak algılıyor. Tercih hakkına saygı ise en önemli beklentisi. Tercihini beğendiği, yakın hissettiği içerikten yana kullanıyor. Hatta artık herkes içeriğini kendisi yaratıyor, kendisini yarattığı içerikle ifade ediyor ve bunu her zamandan daha hızlı ve daha etkin iletişim kanalları ile paylaşıyor.

Zaman bireysel tercih, yaratıcılık, içerik ve iletişim zamanı. Ortak fayda ve fikir birliği ise toplumun bu içeriğe yaptığı saygılı katkı ile sağlanıyor.

Devamını oku